the whole world is our playground

the whole world is our playground
the whole world is our playground

1 Ekim 2009 Perşembe

dreams are my reality

Dreams are my reality
the only kind of reality
maybe my foolishness has past
and maybe now at last
I'll see how a real thing can be.
uykuyla uynaıklık arasındaki o bulutsu dakikalarda yaşıyorum. ve benim idealar dünyamda küçük bir mağaram var. yüzyıllarn izlerini taşıyor orası. kendim için biriciğim, ama tek değilim; isterseniz gidin bakın benden öncekilerin kalıntıları yatıyor orada. orada yalnız deilim, hiç olmadığım kadar kendimleyim.
dün her tarafı kaplamış renkli ve işlevsiz eşyalarım arasında, bir kolye buldum. küçük bir yuvarlak ve üzerine wiccan alfabesiyle kazınmış yazılar vardı. onu sahiplendim ve sahip olduğum her güzel şeyi de ona yükledim. anlamsızdı, anlamlandırdım. kimse göremese bile boynuma duruyor, tüm gününü orda geçirdi, mutluyduk.
okuldan eve yürürken, bulutlar sardı yine her tarafımızı. ucuz bir filmin, ucuz oyuncuları gibi hissettik elimizde ucuz bir sigara vardı. sadece yürüdük. yapraklar rüzgara karıştı. biz yürüdük.
tuhaf, gerçekten tuhaf! aklım yerine geldiğinden beri kendimi bir film karakteri gibi hissediyorum. aklım yerine geldiğinden beri, hep güzel ve düzgün mekanlarda bulunuyorum. aklım yerine geldiğinden beri davranışları absürd.

2 yorum:

  1. Çok derin ve özel bir bakışın var ayrıntılara ve kendine.

    YanıtlaSil
  2. çünkü olayları kendi üzerime, aklımda kurduğumda hayal kırıklığına uğramıyorum ve ya yaratıcısı olduğum hayal kırıklığından haz alıyorum.

    YanıtlaSil